31 Mayıs 2015 Pazar

ULUSLARARASI İKTİSAT KISA NOTLAR (TANIMALAR)






  • DÖVİZ : Yabancı ülke paralarına yada yabancı para yerine gecen kısa vadeli mali araçlara denir.
  • EFEKTİF:  Nakit yabancı paralara denir.
  • ARBİTRAJCILAR: Risk üstelenmeden aynı dövizin fiyatından kar elde etmek için alım-satım yaparlar.
  • SPEKÜLATÖRLER: Kurlarda bekledikleri değişmelerden kazanç sağlamak amacıyla alım-satım yaparlar. (Risk alırlar.)
  • DÖVİZ BROKERLERİ: Kendisi işleme taraf olmadan alıcı-satıcıyı bir araya getiren aracılardır. bunalr genelde firmalardır.
  • DÖVİZ KURU: Döviz fiyatlarına döviz kuru denir. Döviz piyasasında oluşur.
  • KUR MARJI: Bankaların dövizi düşük fiyattan alıp, yüksek fiyattan satmasıdır.
  • KONVERBİLİTE: Bir ülke parasını diğer ülke paralarına serbestçe dönüştürülebilmesidir.

30 Mayıs 2015 Cumartesi

KUR İMAJI




Bankalar dövizi düşük fiyattan alıp, düşük fiyattan satarlar. aradaki fark bankaların satış karını ve masraflarını kapsar ve bu farka kur imajı denir.


Formül
Kur İmajı = satış kuru ( PS) - Alış Kuru (PA) / Satış Kuru (PS) * 100


DÖVİZ PİYASASINDA İŞELEM TÜRKLERİ







Döviz piyasasında işlemleri 3 ana başlık da inceleyebiliriz.
  1. Anında işlemler
  2. Vadeli işlemler
  3. döviz swapları
1. Anında İşlemler :  Alınıp satılan yabancı paraların ilke olarak anlaşmaya varıldığı anda teslim edilmesidir.

Ödeme ve teslim tarihine işlemin valör denir. (2 iş günü)

2. Vadeli İşlemler : Gelecekte bir tarihte belirli miktar ulusal para karşılığında belirli miktar yabancı paranın devredilmesini gerektiren işlemlerdir.

3. Döviz swapları : Bir dövizin belirli miktarının iki farklı teslim tarihi (valörü) ile aynı anda hem alınması, hem satılması işlemine denir.

20 Mayıs 2015 Çarşamba

MEVCUDİYET TEORİSİ (I. B. KRAVİS, 1956)

Kravis, ticaretin ülke icinde bulunmayan mallara yöneldiğini belirtmekte ve ticareti bu esasa dayandırmaktadır.
Ülkeler arasında talebin çeşitli olmasının başlıca sebepleri ;

  • Talebe göre
  • doğal kaynakların farklı olması
  • teknolojik yenilikler
  • geçici monopol yaratan ürün ffarklılaştırmalarıdır.
Kısaca, dış ülkelerin ihraç sanayilerinin arz elastikiyetinin, yurt içi ithal ikame sanayilerinden büyük olmasıdır.

19 Mayıs 2015 Salı

KONJONKTÜR

Konjonktür (business cycle), ekonomik faaliyetlerde görülen dönemsel dalgalanmanın bir adıdır. ''Boom'' döneminde ekonomi hareketleridir; talep, tüketim ve yatırımlar yüksek, işsizlik oranı düşüktür. Sonra talep durağanlaşır ve işsizlik artmaya başlar: ekonomi resesyon dönemine girer. Bazen resesyon iyice derinleşir ve 'depresyona' (buhran) dönüşür.
Çevrim bir süre sonra ekonomiyi tekrar canlanmasına yeni bir boom döneminin başlamasıyla biter. Tam bir çevrimin süresi, boom ve resesyon dönemlerinin süreleri ve yoğunluğu çevrimden çevrime büyük farklılıklar gösterir.  

17 Mayıs 2015 Pazar

Enflasyonun Etkileri, Enflasyon Etkisi

Enflasyonun Etkileri, Enflasyon Etkisi
Ekonomi bir enflasyon içine girince, ekonomide istihdam ve genel fiyatlar düzeyi yükselmekte, girişimcilerin karları artmakta, tasarruf hacmi, ticaret ve ödemeler dengesi ve ekonomik kaynakların kullanışı olumsuz yönde etkilenmektedir. 
a-Enflasyon ve Gelir Dağılımı Etkileri
Gelir dağılımı enflasyonla bozulur. Bu bozulma başta sabit gelirler ile gelirleri işgücünden gelen toplum kesimlerinin (işçiler, memurlar ve emekliler v.b.) zararına, gelirleri rant ve karlara dayanan toplum kesimlerinin ise yararınadır. Enflasyon zengini daha güçlü fakiri daha fakir hale getirir: orta sınıf küçülür ve yok olur, sosyal sınıflar arasında denge kalmaz. Bu sınıflar arasında gerginlik artar. 
b-Enflasyon ve Tasarruf Oranı Etkisi
Enflasyon fiyat mekanizmasını bozduğundan, ekonomide akılcı çözüme varan değerleri alt üst eder. Tasarruf, karın çok olduğu yerlerden vurgunculuğun (spekülasyon) bololduğu alanlara kayar. Sanayi yatırımları değil arsa ve taşınmaz mallar prim kazanır. Faİz oranları paranın değer kaybını karşılamadığından tasarruf azalır. Tasarrufun azalışı fiziksel yatırımın azalışı demektir. Tüketirnin artması demektir. Bu ise talebi kamçılayacağından tekrar fiyatların yükselmesine yol açar. 
c-Enflasyon ve Dış Ticaret 
Enflasyon dış ticaret yönünden de olumsuz etkilere yol açar. Enflasyon olan ülkede, enflasyon oranı daha düşük olan ülkelerle olan dış ticaret dengesi bozulur. Bu bozulma kısa zamanda ekonomik yapıya yönelir. ithal mallarının fiyatlarının değişmemesi ve içerde fiyatların yükselişi ithalata spekülatif karlara yol açtığı ve ithalata özendirdiği halde, ihraç mallarının fiyatları yabancılara pahalı geldiğinden ihracatta tıkanıklar ve güçlükler doğmaya başlar. 
Ayİn nedenlerle dış ülkelerden gelen turistlerde azalma, buna karşılık yabancı ülkelere gitmek isteyenlerde çoğalma görülür. Böylece daha sonraları ithalat güçlüklerinin de fazlalaşmasıyla, sermaye mallarının sağlanması zorlaşır ve yatırımlarda baltalanmış olur. Bu sorunları çözümlernek içinde devalüasyona başvurulur veya ithalatı daraltıcı önlemler alınır. 
d-Enflasyon ve Kaynakların Kullanımı 

Enflasyon kaynakların kullanımı üzerindeki olumsuz etkilerini yalnız tüketim harcamalarının artması şeklinde göstermez. Böyle dönemlerde, döviz fiyatları da yükselir ve donanım malları ithalatı güçleşir. Ayrıca yatırımların gerektirdiği verimlilik ve maliyet hesapları kesinlikle saptanamaz. Böyle olunca, yatırımlar makine ve donanım alanlarına değil, (inşaat gibi) yönelir. Böylece sermaye-hasıla katsayısı yükselir (Ulusal Gelirde bir birimlik artış, kaç birimlik satış yapmakla sağlanır). Çünkü sanayi yatırımları üretime geçmek için uzun bir süre alırlar. Bu süre içinde geleceğin ne olacağı belli değildir, iş alanlarına güvensizlik ve dengesizlik egemendir. çünkü, yatırımcılar hammadde ve yedek parça sağlayıp sağlayamayacaklarını bilemezler. Bu da yatırımcıların yatırım cesaretini kırar ve kalkınma için yararlı ve zorlu olan alanlardan kaçmalarına neden olur. Ekonomi normal düzene geçişte dönemi sorunlarıyla karşılaşır.

13 Mayıs 2015 Çarşamba

GÖRÜNMEZ EL


  • Piyasa ekonomisi fevkalade ilginç bir yapıdır 
  • Çünkü ortalıkta toplum kaynaklarını dağıtan, insanlara neyi nasıl tüketeceklerini söyleyen bir merkezi otorite yoktur
  • Bireyler üretim, tüketim, tasarruf, vb ekonomik kararlarını kendi çıkarlarını düşünerek alırlar
  • Adam Smith: '' yediğimiz ekmeği fırıncının bizi doyurma arzusuna borçlu değiliz'' (1774)
  • Piyasalarda milyonlarca bağımsız kararın koordinasyonunu adeta bir görünmez el tarafından sağlanır 
  • Piyasa ekonomisi, toplumun kıt kaynaklarını etkin şekilde alternatif kullanım alanlarına dağılımını ademi-merkeziyetçi bi süreç de gerçekleşir.
  • Adam Smith bu düşünceyi 1776 yılında Bernard Mandeville'den esinlenerek ortaya atmıştır.

12 Mayıs 2015 Salı

ENFLASYON HEDEFLEME REJİMİNİN ORTAYA ÇIKIŞI

1970’li yıllarda petrol fiyatlarındaki artış küresel ölçekte enflasyondaki yükselişi tetiklemiş ve takip eden dönemde parasal otoritelerin enflasyonla mücadelede kararlı davranmaması enflasyon beklentilerinin yüksek seviyelerde katılaşmasına yol açmıştır. Bu süreçte yaşanan yüksek enflasyon ve düşük büyüme dönemi (stagflasyon) ve sonrasında yapılan akademik çalışmalar, enflasyonla mücadelede politika yapıcıların taahhütlerine bağlı kalmalarının önemini ortaya çıkarmış ve merkez bankalarının doğrudan enflasyona odaklanmaları gerektiği görüşünü güçlendirmiştir.1 Bu süreç sonrasında 1980’li yılların ortalarından itibaren akademik yazın ile pratik merkez bankacılığı ortak bir paydada buluşma eğilimi göstermiştir. Bu çerçevede, günümüzde bir çok merkez bankasının nihai amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olarak tanımlanmış ve bunun enflasyona odaklanmış bağımsız bir merkez bankası aracılığıyla sağlanabileceği görüşü yaygınlaşmıştır.
Merhaba arkadaşlar artık bizimde sitemiz var. İktisat notlarımız sorularımızı tartışmalarımızı buradan yapabileceğiz. Yeni sitemizde facebook adresimizde olduğu gibi günlük  bilgiler ve sizlere sorularınızı çözmeye yardımcı olmaya çalışacağız.